Jeneratörler

“Dizel veya benzinli artık bir soru değil”

Kısa bir süre önce araba bayisinden araç alacağımz zaman sorduğumuz tek soru dizel mi yoksa benzinli mi olacağıydı. Yılda kat edilen mesafe, dizel benzin arasındaki fark ve benzinli araç ile dizel araç arasındaki ilk yatırım maliyetini hesaplayarak karar verirdik.

Günümüzde ise bu karar çok daha karmaşık hale gelmekte çünkü sosyal, çevresel ve ekonomik faktörler devreye giriyor ve sahip olduğumuz imkanlar ve seçenekler düne göre çok daha fazla. DİZEL, BENZİN, PROPAN GAZ, DOĞAL GAZ, HİBRİTLER, ELEKTRİKLİ HİBRİTLER ve hatta% 100 ELEKTRİKLİ arabalar arasında seçim yapma şansımız var artık.

JENERATÖR sektöründe de benzer şeyler olmaya başlıyor. Bazen çevre bilinciyle, bazen de dizel fiyatlarının artması korkusuyla, ya da şehirlerde giderek artan sirkülasyon kısıtlamaları nedeniyle hareket eden tüketici şimdi mevcut tüm alternatifleri ve üreticileri sorgulayarak ürün tekliflerini alıyor.

Dizel üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Bazı düzenlemeler halihazırda mobil jeneratörlere (esas olarak kiralık ve mobil jeneratörler) monte edilmiş motorların, Avrupa Birliği tarafından dikte edilen, malzeme partiküllerinin maksimum sınırlarını ve yayılan Nox ve Co2 seviyelerini etkileyen Stage IIIA emisyonlarına uymasını gerektirmektedir.

Şu an için, bu, üreticiler için teknik veya ekonomik açıdan büyük bir sorun olmamakla birlikte yakında geçilecek olan Stage V regülasyonunda bu konu başlı başına bir sorun olacaktır.

Stage V gereksinimlerini karşılayabilen bir jeneratör için dizel motorun adaptasyonu, Ocak 2019’dan itibaren hem motorun hem de ATS kitinin fiyatı ve sistemin karmaşıklığı sistemleri daha pahalı ve komplike hale getirecektir.

Bu nedenle büyük üreticiler, Stage V’e alternatif olarak dizelden daha temiz bir yakıt olan gaz motorlarını önermektedir.

Buna ek olarak, otomotiv sektöründe olduğu gibi, jeneratör üreticileri, motoru çalıştırmadan elektrik gücü sağlamalarına olanak tanıyan biriktirme banklarına sahip hibrit modeller sunmaya başlamışlardır. (tıpkı bir hibrid otomobilin motoru çalıştırmaya gerek kalmadan ilerleyebilmesi gibi). Bu durumlarda, jeneratörün kullanım saatlerine bağlı olarak tasarruf, hibridizasyonun ekstra maliyetlerini telafi etmekten çok daha önemli hale gelebilir.

Aynı şekilde, pilleri şarj etmek için fotovoltaik güneş panelleri veya rüzgar türbinleri ile desteklenen hibrit jeneratörler, motorun çalıştırılma süresini daha da azaltır. Bizim benzetmemize göre, hibrit plug-in arabalara eşdeğer olacaktır.

Ve gerçek şu ki, hibrit jeneratörlerin kullanımı her türden kurulumda yaygınlaşmaktadır: izole konutlar, telefon antenleri, televizyon antenleri; ve mevcut kollektör sistemleri geliştirildikçe çok daha büyük bir yaygınlaşma beklenmektedir.

Grupo Casli, tümü lityum iyon pillerle donatılmış sertifikalı dizel motorlar, doğal gaz motorları veya propan motorları içeren enerji çözümleri jeneratörleri yelpazesine entegre etmektedir. Lityum piller, kurşun aside göre daha dayanıklı olmanın yanı sıra daha güçlü ve uzun süreli yüklere ve deşarjlara izin verdiğinden  motorun daha az çalıştırılmasına imkan verir.

Nihai hedef, bir destek motoruna ihtiyaç duymadan yenilenebilir kaynaklardan gerekli tüm enerjiyi üretebilmek olacaktır. % 100 elektrikli arabalara eşdeğer sıfır emisyonlu jeneratörler geleceğimizin ikame enerji kaynakları olacaktır.

Bu nedenle elektrik üretim sektörünün otomotiv sektörünün izinden gittiğini görüyoruz. Vatandaşların ve kurumların gösterdiği çevreye hassasiyeti, üreticileri giderek daha verimli ve çevre dostu ürünler geliştirmeye zorlamaktadır.